January 26, 2015, 4:12 am
Oynanır elbet.
Efekan minicikti bu sek seği diktiğimde, zıplamayı yeni öğrenmişti ve her kutucuğa zıplayışında bir durup dinleniyor hazırlık yapıyordu yeni kutucuğa zıplayabilmek için.
Tatil gelmişken anneler çocuklarını soğuk havalarda nasıl oyalayacağını kara kara düşünmeye başlamışken paylaşmak istedim bende.
![seksek3]()
Gizli gizli sizde oynayabilirsiniz.
![seksek4]()
Hatta kedinizde oynayabilir.
![seksek2]()
Çarşaflık kumaşlarla dikip kumaş boyası ile numaraları çizdik biz, keçe aplike de yapılabilir pekala. Ya da sadece kumaş boyası ile kumaş üzerine sek seği çizip de yapabilirsiniz.
![seksek1]()
Sıra sizde bakalım siz hangi malzemeler kullanacaksınız.
Filed under:
DIY,
DİKİŞ Tagged:
kumaş sek sek,
tatilde çocuk oyalama
↧
January 28, 2015, 1:22 pm
Alisa Burke zevkle takip ettiğim bir blogger ve sanatçı.
Her yaptığına bayılmakla beraber bu Temmuz ayında yaptığı bir işe özelikle bayıldım, bulaşık makinesinin üzerine kendi tarzında çizdiği doodle.
Gelişi güzel karalama, çiziktirme denilen bu doodle işi bence bu kelimelerle anlatılamayacak bir iş aslında en azından benim için. Daha önce denemediğim bir çizim tarzı olduğundan denemek için ben Alisa’nın çiçeklerinden çiziktirdim bir süre böyle kullanıp sonra değiştirme şansım var nasıl olsa.
Bulaşık makinem eski değildi, boyası çizilmemiş ya da sararmamıştı, evimize taşınmadan önce almıştık ve rengi beyazdı ancak mutfağın ankastre ve buzdolabı gibi kısımları ise griydi bu beni rahatsız ediyor muydu? Hayır.
Tek istediğim çiziktirmekti, bende yaptım.
Belki ilk seferde başaramam ya da yenilemek başka başka şeyler çizmek isterim diye düşündüğüm için makineyi önce yapışkanlı beyaz folyo ile kapladım. Çizim içinse permanent kalem kullandım hani cd kalemi diyorlar ya işte onlardan.
![bulaşıkmakinesi1]()
Folyo yapıştırma konusunda ilk deneyimim olduğu için tek parça halinde yapıştırmayı başaramadım, bulaşık makinesinin kapağı kadar alanda bir kağıdı dört şerit haline getirdikten sonra aşağıdan yukarıya hareket etmek sureti ile yapıştırdım. Aralarda boşluk kalmasına izin vermedim hava kabarcığı genelde olmadı oluşan bir iki kabarcığıda iğne ucu ile hafif deldiğim folyo üzerinden bezle yumuşak bir şekilde geçerek yok ettim.
Folyo yapıştırma kısmı işin en zor kısmı idi sonrasında çizim daha kısa sürede tamamlandı ya da bana daha zevkli geldiği için zaman su gibi aktı.
![bulaşıkmakinesi2]()
İş bittiğinde hızımı alamamış, daha yeni başlamıştık ama modundaydım. Çamaşır makinesi doğru bakışlar atıyorum son günlerde kapak kısmının dairesel kalıbını çıkarıp folyoyu o şekilde kesmeye üşenmediğim bir gün olur belki.
![bulaşıkmakinesi6]()
Denemek isteyenlere notum:
Permanent kalemle yaptığınız her harekette kararlı olmalısınız zira alkolle silinebiliyor ancak folyo üzerinde izi kalıyor her deseni tek hamlede çizeceksiniz ve yaptığınız hiç bir şeyden pişman olmayacaksınız belki şu ağaçların olduğu bölgede bir sincap saklanıyor dönemi çocuklarıyız biz bu düsturu unutmayacağız, resim yaparken hata yapmak diye bir şey yoktur her an resmimiz bambaşka bir şekle bürünebilir.
Bunun yanında su ile kolay kolay çıkmayan bir kalem yani nemli bezle makineyi silebileceğim.
![bulaşıkmakinesi5]()
Filed under:
DIY Tagged:
beyaz eşya boyama,
beyaz eşya yenileme,
bulaşık makinesi boyama,
bulaşık makinesi yenileme,
decals on the washer,
doodle,
doodled dishwasher,
dıy doodle,
Washer Dryer Vinyl
↧
↧
February 8, 2015, 4:23 am
↧
February 15, 2015, 10:30 am
↧
February 15, 2015, 11:41 pm
İlkokul yıllarım saçımın kesilmesi gerek annemin ise çok işi var komşumuzun bir kızı var ortaokula giden Mukaddes abla, annem “Mukaddes Goncanın saçlarını kestirip gelir misin?” dedi. Mukaddes abla hiç ikiletmedi, gazeteden kestiği bir Sezen Aksu fotoğrafını da almış yanına fotoğraftaki gibi kesin dedi bir tarafı uzun bir tarafı kısa küt!!!
Elinde fotoğraf kuaföre gitmek çook eskilere dayanıyor demek ki.
Annem beni görünce “bu ne böyle düzgün bile kesememişler bir tarafı uzun kalmış düzelttirip gelin” dedi. Her zamanki Mireille Mathieu saçlarımla geri döndüm eve. On yaşına kadar Mireille Mathieu gibi dolaştım ben ortalıkta.
![Mireille_Mathieu_-_Merci_Mireille]()
Sonrasında acısını çıkarttım dizime kadar uzattığım da oldu saçımı üçe vurdurduğumda. Dibine vurdurdum yani saç işinin.
Elinde dergiden gazeteden kesilmiş fotoğrafla kuaföre gitme işi ise hiç eskimedi sadece şekil değiştirdi internetten telefona fotoğraf indirip gösterme, ekran görüntüsü alma falan gibi.
Bu elinde fotoğrafla gitmeler eskimedi ama hiç bir zamanda o resimdeki modele ulaşılamadı. Bak model yakışmadı demiyorum öyle bir durum da var üstelik o daha acı.
Hani çok bilinen bir Türk Sanat Musikisi eserini icra ediyor da bir kişi hiç olmuyor makam oturmuyor detone oluyor da yorumladım diyor ya, hani daha çatlak bir sesle söylemişse cover yaptım diyor ya.
Hah yorumluyor kuaförler çoğunlukla o fotoğaftaki saçı.
Bende çoğunlukla fotoğrafı görür görmez “hııı o mu yaparız tabi cağnıım” deyip modeli beynine kazımış gibi davranan “bir daha göstereyim mi fotoğrafı?” dediğimde gerek olmadığını söyleyen kuaför aslında yorumluyor bambaşka bir şey kesiyor. Bazen kestiği istediğim modele çok yakın oluyor, bazen alakası olmuyor ama hoşuma gidiyor bazen ise bir kaç hafta evden çıkmasam düzelir belki diyorum.
Şu an iki hafta fotoğraf çektirmesem yanlar ve arka o sürede biraz uzasa önümdeki perçemin aslında alnıma düşen kısmı biraz daha uzasa da kulağa doğru olan kısmı üçgenin iç açılarının toplamından 135º eksik olursa düzeltilirse olacak.
Olacak bak istediğim model değil ama iyi bir şey olacak, en azından şekillendirebileceğim, hızmanın yerine zorlaya zorlaya taktığım bir hafta zonklama tarzı ağrı çektiğim piercingim ve şekil saçlarımla şekil şekil dolaşacağım ortalıkta.
Bekle, iki hafta bilemedin üç. O sırada ben eskiden çekilen fotoğraflar, bitirilen ama bir türlü yazıya dökülemeyen dikişler, gezilen tozulan yerlerle yine buradayım.
Filed under:
DIR DIR
↧
↧
February 17, 2015, 3:50 am
↧
February 23, 2015, 12:42 am
Kendi kumaşlarımı yapma fikri beni çok heyecanlandıran bir şey bunu sıklıkla paylaşıyorum. Oyduğum stampa kalıplar, bazen bitki kökleri bazen fırça kullanarak bunu zaman zamanda yapıyorum. Yaptıklarımdan bir kaç örnek;
![radika3]()
![kumaşçanta7]()
![instagram352]()
![Burda2014-3-138-143-5]()
![runner4]()
Çok severek takip ettiğim İzmir Cadısı blogunun yazarı, sahibi, blogger Özge Hanım mimar ve restorasyon uzmanı aynı zamanda sanatçı, her hafta desen çalışmaları yapıyor ve bunları blogunda yayınlıyor. Çalışmaları ilham alınası ve çoğunlukla beni hep çok şaşırtıyor bu kadar basit malzemelerle böylesi güzel sanat eserleri ortaya çıkardığı için. Ortaya çıkan desenler öyle özgün ve eşsiz ki beni heyecanlandıran şeylerden biri de bu.
Şimdi yeni bir projeye başlıyor ve becerebildiğim kadarıyla bende o’na yoldaşlık etme yolundayım.
Her hafta kendimize ait bir kumaş deseni oluşturmak ve kumaş üzerine baskı yaparak boyamak.
Özge Hanım’ın bu projede kendisi için belirlediği kurallarıda var:
1. Bu proje için yeni kumaş almak yok. Evde bulunan pamuklu kumaşları kullanacağım: Eski kılıflar, çarşaflar, giysiler ya da başka dikiş projelerinden artan yeni kumaşlar.
2. Baskı yaptığım kumaşların hepsiyle bir şeyler dikilecek. Çanta, kılıf gibi küçük projeler ya da giysi gibi daha karmaşık projeler. Zamanım ve sabrıma bağlı.
3. Baskıda kullanacağım damgayı da geri dönüşümlü malzemeden üreteceğim. Evde halen bulunan eski lastik panoyu parçalamakla / oymakla meşgulüm. Ama kağıt ya da kumaş üzerinde bir iz yapmak için kullanılabilecek çok şey var. Şişe kapakları, makaralar, kutular, oluklu mukavva ya da dokulu herhangi bir yüzey, kabarcıklı poşetler, farklı kalınlıklarda ip ve halatlar, kağıt havlu ruloları ilk aklıma gelenler. Doğrudan fırça ve boya ile de denemeler olabilir.
4. Baskı için akrilik boya kullanacağım. Çünkü evde akrilik boyalarım var ve kağıt üzerinde deneme yapıyorum zaten. Akrilik boya su bazlı, kuruduğunda suya dayanıklı hale geliyor, kumaşı da sertleştiriyor. Dolayısıyla giysiler için çok uygun değil. Ama akrilik boyaya eklenince kumaş boyası gibi yumuşamasını sağlayan bir karışım var (fabric medium ya da textile medium diye satılıyor). Bunu deneyeceğim. Fırsatım olursa doğal boyalarla da deneme yapabilirim. Bir de poster boyası diye satılan boyalar var. Büyük şişelerde gördüm.
Amacımız eğlenmek. Başarısız olmak umurumuzda olmayacak. Hatalarımızdan öğreneceğiz ve yaptığımız her parça eşsiz olacak pahalı malzemeler yerine elimizde olanlarla yetineceğiz, elimize geçen acaba olur mu ki? dediğimiz her malzemeyi deneyeceğiz böylece çalışmamın özgünlüğünden de emin olacağız.
Bu projeye bizimle birlikte katılmak isteyen olur mu acaba? Her pazartesi yaptıklarımızı bloglarımızda paylaşacağız.
Katılmak isteyenler de linklerini linkteki yazının yorumlar bölümüne yazabilirler.
Filed under:
DIR DIR,
DIY Tagged:
baskı ile kumaş boyama,
baskı kumaş kalıbı,
dıy stampa,
kendi kumaşlarını yapmak,
kumaş baskı,
kumaş baskı kalıbı yapımı,
kumaş deseni,
silgiden stampa yapımı,
stampa ile kumaş baskı,
stampa yapımı,
stampaile kumaş boyama
↧
February 23, 2015, 10:15 am
↧
February 23, 2015, 10:51 am
Kendi kumaşlarımızı yapacağımız ve 52 hafta sürecek bir projenin ilk yazısı ile merhaba,
Projeden daha önce şu yazımda bahsettim. Kumaşlarla oynayacağız, boyayarak, baskı yaparak kendi kumaş desenlerimizi yapacağız ve sonrasında bu kumaşları kullanarak çeşitli şeyler dikeceğiz.
Ben dikiş makinemi ilk aldığımda denemeler yapmak için yorgancıdan aldığım ham bezi kullandım, kumaş yıkanmadan önce hafif krem rengine çalan bir tonda seyrek dokulu yıkandıkça çekiyor dokusu sıkılaşıyor ve rengi beyazlıyor.
Akrilik boyalarım Kocakişisinin doğum günü hediyeleri, artık bana hediye almayı öğreniyor :)
Ananas desenli baskı kalıbını daha önce silgiden oydum tüm kalbimle kendime diktiğim bir parçada bu stampayı kullanmak istiyorum.
![52haftadabaskı1]()
Kumaşı seyrek dokulu olduğu ve boyayı altına geçireceği için gazete üzerine serdim, büyük boy resim fırçası ile serbest biçimde boyayarak kurumaya bıraktım.
![52haftadabaskı2]()
Ertesi gün boya ile sertleşen güzel bir tokluk kazanan kumaşı eşit aralıklarla toplu iğne ile işaretledim ve beyaz akrilik boyayı stampama fırça yardımı ile sürerek kumaşa baskılar yaptım.
![52haftadabaskı4]()
![52haftadabaskı5]()
Fırça ile boya sürmeye üşenenler Özge Hanım’ın ev yapımı ıstampa yastığı yazısı için sizi şuraya alayım.
Filed under:
Uncategorized Tagged:
art,
çizim,
baskı ile kumaş boyama,
baskı kumaş kalıbı,
dikiş,
drawing,
dıy stampa,
kendi kumaşlarını yapmak,
kumaş baskı,
kumaş baskı kalıbı yapımı,
kumaş deseni,
nasıl yapılır/ tutorials,
print making,
sanat,
silgiden stampa yapımı,
stampa ile kumaş baskı,
stampa yapımı,
stampaile kumaş boyama
↧
↧
February 25, 2015, 10:16 am
Sanatsal Bebekler ilgimi çeken milyon tane konudan bir tanesi. Bu bebekler çoğunlukla oynamak için yapılan objeler değiller ve bazıları cidden hayranlık uyandıran cinsten sanat eserleri. Eser hakları nedeniyle kendi çekmediğim bir fotoğrafı yayınlamak istemedim ama pinterest’te pinlediğim bebekler için oyuncaksılar adlı panomu ziyaret edebilirsiniz. Bir yerden başlamak gerek dedim ve önce basit bir form çizdim.
![artdoll1]()
Malzemeleri belirlerken pazen kullanmasam ayıp olurdu, saçlar keçe, yüz döşemelik kumaş.
Çizdiğim deseni kalıba dönüştürüp her parçayı uygun kumaş ile kestim.
![artdoll2]()
Saç için kullandığım keçe kumaşı kafa kumaşı üzerine yerleştirip diktim.
Kafa ile bedeni oluşturacak olan pazen kumaşı birleştirdim
![artdoll3]()
Parçaları yüzü yüzüne gelecek şekilde ayarladıktan sonra çevirmek ve içini doldurmak için bir açıklık bırakarak tüm kenarını diktim.
![artdoll4]()
Bebekleri çevirip içini elyafla doldurdum ki bu aşamada buğday ve lavanta kullanırsanız bu bebekleri cep içi el ısıtıcı olarak da kullanabilirsiniz.
En son akrilik boya ile yüzlerini boyadım.
![artdoll5]()
Çok kıymet verdiğim bir yere gitmeden önce size benim en sevdiğim yerde poz versinler istedim.
![artdoll6]()
![artdoll10]()
Filed under:
DIY,
DİKİŞ,
KEÇE Tagged:
akrilik boya,
akrilik boya ile bebek boyama,
art doll,
bebek dikimi,
bez bebek,
bez bebek dikimi,
keçe,
pazen,
sanatsal bebek
↧
February 27, 2015, 3:27 am
Biten bir haftanın ardından bakalım Ornitorenk neler yapmış?
Bu arada daha fazla fotoğraf görmek ve Instagram’da beni takip etmek isterseniz kullanıcı adım goncaceylandikici
ben yaptım, ben yaptım
![instagram454]()
sanat yapmak gerek bazen
![instagram455]()
bu saatler ve bu ışık meydana çok mu yakışıyor ne?
![instagram456]()
#fromwhereistand
![instagram457]()
Filed under:
DIR DIR,
INSTAGRAM Tagged:
instagram,
instagram anları,
instagram günlüğü
↧
52 haftada baskı macerasının 2. haftasından merhaba.
Yeni baskı kalıpları mı oymalıyım, elimde oyduğum sayısı onu geçen deseni mi kullanmalıyım ya da elma, limon ve ya çeşitli yeşil yapraklar gibi meyve sebze baskıları mı yapmalıyım, yoksa elime o an geçen her hangi bir objeyi mi kullanmalıyım? Henüz zihnimde oturtamıyorum. Karar verme sürecim çok uzunken ve sonucunda bir karara varamamışken işlem hep paldır küldür ilerliyor.
Bu kez yine aynı oldu.
Malzemelerim geçen haftaki etkinlikle aynı akrilik boya, pamuklu kumaş, kendi oyduğum baskı kalıbı.
Ancak Efekan için bitki çayı yaparken ansızın çayın bir kısmını boyama işlemi için kullanmak geldi aklıma.
Çayın içeriği altın otu, gül hatmi, ıhlamur, hibiskus.
![52haftadabaskı6]()
Bir fincanı Efekan’a kalanı bana.
![52haftadabaskı7]()
Kumaşı direk çayın içine bastım.
![52haftadabaskı8]()
Bir süre sonra sabitleme özeliği olduğunu farklı yerlerden okuduğum sirkeyi ekledim kabın içine, biraz da böyle beklettim kumaşı. Dedim ya paldır küldür yoksa bitkilerden yararlanarak yapılmış sayısız kumaş ya da yün boyama yazısı çıktı daha önce karşıma onları araştırıp nasıl yapılmalı okuyup daha profesyonel bir iş çıkartabilirdim. Ancak o zaman içimdeki acaba nasıl olur ki sorusu ve deneme aşkını nasıl sustururdum?
![52haftadabaskı9]()
En sonunda akan su altında yıkadım.
Kurutup daha önce oyduğum robot desenli stampa ile akrilik boya kullanarak göz kararı her hangi bir işaretleme yapmadan baskı yaptım.
Her sırada farklı bir renk kullandım.
![52haftadabaskı10]()
Öyle paldır küldür çalıştım ki boyaları her hangi bir yere sıkmayıp direk tüpün ağzından fırça ile alırken bir miktar sarı boya kumaşa sıçradı panikle sildim ancak iz kaldığı için ben de başka başka yerlere de sıçratıp sildim :)
![52haftadabaskı11]()
Kumaşın ham hali ve boyanmış hali yan yana geldiğinde kumaşın aldığı hafif pudra pembe tonu görebilirsiniz.
![52haftadabaskı12]()
Bitkilerle birlikte kaynatılırsa renk daha koyu da elde edilebilir, bunu da ileriki haftalarda denemeliyim. Zaten aklımda soğan kabuğu kullanmak fikri hep bir köşede duruyor. Ve annem ve anneannemin pelitlerle siyah boya elde edip okul önlüklerini boyadıkları eski çocukluk günlerimi biraz deşmeliyim zihnimde. Bunlar hep başka başka haftaların konusu olsun.
Geçen haftaki kumaşımla yan yana da fotoğraflamalıydım yoksa içim rahat etmezdi :)
![52haftadabaskı13]()
Filed under:
DIR DIR,
DIY Tagged:
art,
çizim,
baskı ile kumaş boyama,
baskı kumaş kalıbı,
dikiş,
drawing,
dıy stampa,
kendi kumaşlarını yapmak,
kumaş baskı,
kumaş baskı kalıbı yapımı,
kumaş deseni,
nasıl yapılır/ tutorials,
print making,
sanat,
silgiden stampa yapımı,
stampa ile kumaş baskı,
stampa yapımı,
stampaile kumaş boyama
↧
↧
↧
maceranın 3. haftasından merhaba.
Bu hafta yeni baskı kalıpları oydum ve daha önce de kulandığım ananas baskı kalıbını kullandım tekrar.
Malzemelerim zümrüt yeşili renkte akrilik boya, sarı keten kumaş, kendi oyduğum baskı kalıpları.
Boyayı kalıplara fırça ile sürdüm.
Bu kumaşı yapış nedenim Efekan’a oyuncaklarını yanında taşıyabileceği bir sırt çantası dikmekti ancak o kumaş bittiğinde gömlek isterim diye tutturdu. Kumaşım gömlek olabilecek boyutta değil ancak sarı keten kumaşın devamı elimde mevcut kim bilir ;)
![52haftadabaskı16]()
Baskı yaparken bu kez mesafeler eşit olsun diye iğneler yardımı ile ölçü aldım.
![52haftadabaskı17]()
Filed under:
DIY Tagged:
art,
çizim,
baskı ile kumaş boyama,
baskı kumaş kalıbı,
dikiş,
drawing,
dıy stampa,
kendi kumaşlarını yapmak,
kumaş baskı,
kumaş baskı kalıbı yapımı,
kumaş deseni,
nasıl yapılır/ tutorials,
print making,
sanat,
silgiden stampa yapımı,
stampa ile kumaş baskı,
stampa yapımı,
stampaile kumaş boyama
↧
↧
Blogu yazarken en büyük handikabım bu benim;
Tüketiyor muyum?
Tüketmeye karşıyken tüketmeyi mi salık veriyorum alt metinde?
Ürettiğimi paylaşırken kendimle ters mi düşüyorum?
Bazen yeni bir kumaşı alıyorum elime, kulağıma da fısıldamış ne olmak istediğini ama birden bir iç ses ihtiyacım var mı buna diyor?
Son zamanlarda yaşadığım kilo değişimleri sebepli içine giremediğim giysilerim olmasa tüketme korkusuyla üretmeyi bırakacağım o denli.
Bu parça sevdiğim bir arkadaşım tarafından verildi bana yani ikinci el bir nevi ve yaptığım değişikliklerle de bir geri dönüşüm ürünü.
![2000px-Recycling-Code-60.svg]()
Arkadaşım”bu elbise sanki senlikmiş gibi geldi bana” dedi.
Evet benlikti ama ruhumu teslim ediverecekmişim hissi yaratan yakası hariç.
![geridönüşüm1]()
Bende ufak bir el atmak istedim minicik dikiş numaraları ile modelini biraz değiştirdim.
yakayı söktüm ve bisiklet yaka olacak biçimde bastırdım. Kolları söküp kenarlarını bastırdım.
Kollardan çıkan parçaları önce birleştirdim ardından üzerinden elbisede kullanılan zigzag dikişle giderek süsledim ve omuzda kullanılan detaya uygun olarak dikiş dikişe gelecek şekilde ayarlayıp salaş kocaman bir cep haline getirdim.
![geridönüşüm3]()
Sonrada çok bir şey yapmışım gibi boy boy fotoğraf çektirdim.
![geridönüşüm9]()
Bir de üstüne porselenden boncuk yapıp işleme ipi ile işleyip boynuma asıverdim. Böyle de şımarık biriyim.
![geridönüşüm10]()
Filed under:
DİKİŞ,
KENDİME DİKTİKLERİM Tagged:
dikiş,
elbise dönüştürme,
elbise dikişi,
elbise modeli değiştirme,
geridönüşüm,
otantik salaş elbise,
otantik salaş elbise dikişi,
penye dikimi,
penye salaş elbise
↧
52 Haftada Baskının 4. haftasından merhaba.
Programın biraz gerisinden gitsem de bir yerlerde yetişirim diye umuyorum yol arkadaşlarıma.
Her hafta bir kumaş boyama deneyimi yaşama fikri beni heyecanlandırırken bunu sadece baskı yapma boyutunda tutmayıp bu konuda zihnimi kurcalayan tüm teknikleri deneyesim var ki sonlara doğru shibori tekniğini denemezsem gözüm açık gider.
Ben şanslı bir çocukluk geçirdim güzel ve yeşil bir ilçede esnaflık, ticaret ve çiftçilikle uğraşan bunca iş bir arada yürümeyeceğinden o zamanların orta direk tabir edilen sınıfını alt sınırdan ancak yakalayabilen bir ailenin içinde yetiştim ve her şeyi görme şansım oldu böylece. Bakır nasıl kalaylanır, koyunların yünleri kazanlar kurulup nasıl boyanır eğirilip sonra nasıl halı kilim dokunur (ki ikisinide dokuyabilirim çocukluktan beri). Bahçeye göveri nasıl dikilir, tarhana bulgur nasıl yapılır? Tam olarak hiç birini bilmesem de hafızama aldığım kareler sayesinde işe giriştiğimde hiç yabancılık hissetmem ben.
İşte o yıllardan yün ve kumaş boyama ile ilgili çok kare var zihnimde canlandırılması gereken.
Çivit mesela indigo mavisinin kendisiymiş mesela ama anneannem çiviti nasıl elde ederdi hangi ottu o onu bulmalıyım.
Pelit, cevizin yeşil kabuğu ve yaprakları, soğan kabuğu ve daha bir sürü bitki.
Şöyle bir resmi az çok pinterest ve blog dolaşan herkes görmüştür de bu ecnebi dediğimiz memleketler bunları keşfetmeye bunca uğraşırken bunları reçete edip dökümantasyon yaparken biz hazır olan bilgiyi neden kaybettik?
![naturaldye]()
En nefret ettiğim söylemdir diktiğim bir şey için “hazır gibi” denilmesi, söyleyen iltifat ettiğini sanırken nasılda aşağılamıştır bence el becerimi fabrikasyonla kıyaslayarak.
Hazır olana karşı bir duruş benimkisi ve yapabileceğime inandığım her şeyi yapma isteği.
Benim bilgiyi sorup tekrar canlandırabileceğim bir yakınım kalmadı hayatta, o yüzden deneye deneye bulacağım hepsini ve burada kayıt altına alacağım.
İnternette bilgi gani, oku dersen ben üşengecim biraz biliyor musun? Bir de şüpheci. Denemek daha kolay benim için bir de internetten denediğim ve ilk deneyimi misafir önüne çıkarma cesaretinde bulunduğum pasta börek tariflerinden sonra ben internetten elde ettiğim bilgiyi on ayrı kaynaktan teyit etmezsem güvenemiyorum. Bazen bakıyorum aynı tarif aynı yazım hatası ile beş blogda karşıma çıkıyor Ctrl C-CtrlV dünyasında insan bir kez gözden geçirmez mi canım ne yazıyormuş diye? Geçirmiyorlar işte.
Mevzu çok basit ama ben anlatmaya başlayınca çok uzuyor.
Soğan kabuğu ile kumaş boyama benim bu haftaki gündemim.
Soğan kabuklarını bir süre biriktirdim, artık yeterince kabuğum olduğuna inandığımda da onları bir tencere içindeki kaynar suya atıp kaynatmaya başladım anneannemin deyimi ile de bir hapaz tuz attıktan sonra bir müddet daha kaynattım. Her şey göz kararı ve zaman tutma gibi şeylerden yoksun benim deneyimlerim, bu anlamda çok sağlam bir dökümantasyon beklememek lazım sanırım benden.
![52haftadabaskı18]()
Daha önce dikiş makinesinde düz dikiş ile desenleme çalışması yaptığım ham pamuklu bezi tencerenin içine atarak bir süre daha kaynatmaya devam ettim.
![52haftadabaskı19]()
Soğuk su altında artık boya akmayıncaya kadar duruladığım bezi kuruttuktan sonra ham hali ile boyanmış hali arasındaki farkı görebilirsiniz.
![52haftadabaskı20]()
Soğan kabuklarından elde ettiğim boyayı bir cam kavanoza alarak sakladım belki başka çalışmalarda kullanırım.
![52haftadabaskı21]()
Filed under:
DIR DIR,
EKOLOJİK SEÇİMLER Tagged:
art,
çizim,
baskı ile kumaş boyama,
baskı kumaş kalıbı,
dikiş,
doğal yollardan kumaş boyama,
drawing,
dıy stampa,
kendi kumaşlarını yapmak,
kumaş baskı,
kumaş baskı kalıbı yapımı,
kumaş boyama,
kumaş deseni,
nasıl yapılır/ tutorials,
print making,
sanat,
silgiden stampa yapımı,
soğan kabuğu ile kumaş boyama,
stampa ile kumaş baskı,
stampa yapımı,
stampaile kumaş boyama
↧
↧
Bu aralar hayata ayak uyduramıyor ve yetişemiyorum. Şimdiden 52 haftalık kumaş baskı serüvenin iki hafta gerisinden gitmeye başladım bile.
Ancak dediğim gibi yaşamaya ayak uyduramıyorum şu sıralar ki çevrede olup bitene, yapmam gerekenlere ayak uydurmam mümkün görünmüyor benim için. İstemsiz kaslar grubundan olmasa kalbim, belki onun bile atması mümkün olmayacak bu aralar o derece.
Neredeyse yirminci yılına girdiğim çalışma hayatımda son beş yıldır çalıştığım pozisyondan istifa ettim mesela. İşimden değil sadece çalıştığım pozisyondan istifa ettim ve şu an idare cevap vermek için bekleme süreleri olan bir aylık süreyi kullanıyor sonrasında ise ne iş yapacağım henüz bilmiyorum ama daha ne kadar kötü olabilir ki düşüncesi beni ayakta tutuyor.
Sonra henüz tam geçmeyen 1 hafta yattığım ve 4 gün 39,5 °C ateşle cebelleştiğim bir hastalığı atlatmaya çalışırken stres ve ilaçların etkisiyle midem delinmeye kalktı da delinemeden hastaneye yatıp serum ilaç durdurduk, henüz daha taburcu olmasam da pazartesi belim için fizik tedavi randevum olduğuna göre ayaktan tedavi almak için taburcu olma gerekliliğim var.
Yetişmem gereken 52 haftalık program dışında çok büyük bir proje için iki hafta içinde bitirmeyi planladığım ve bu gün vira bismillah dediğim yağlı boya bir resim var.
Katılmak istediğim bir oyuncak yapımı yarışması vardı ki başvuru katılım süresi hiç birini henüz incelemedim ve büyük ödül olan dikiş makinesinin Amerika ve ya Kanada dışında bir yere gönderilmeyecek olması şevkimi kırmıştı zaten yoksa daha yarışma postunu okurken milyon tane fikir geçivermişdi aklımdan.
Porselen ve dikişi bir arada kullanacağım resim projem içinse aylardır porselen parçalar yapıp biriktiriyordum ki işin porselenle ilgili aşaması artık bitti şimdi dikiş makinesi ve tuvalin başına geçme vakti.
Ev, ütü, yemek tüm bunları düşünmüyorum bile o biçim yani.
Ve ben yetişemiyorum.
Yetişmek istiyor muyum?
???
Bahardan mı tüm bunlar?
![buaralarbenXI]()
Evet yeşil o açık havada ise daha yeşil.
Filed under:
DIR DIR
↧
Çok geç kaldım bu projeyi duyurmak için başvurular Mart ayı sonunda bitiyor katılmak isteyenler olursa elinizi çabuk tutun emi.
Katılım için tüm gerekenleri linke tıklayarak inceleyebilirsiniz.
Söz konusu olan devasa bir kalıcı açık hava sergisi. Daha önce karma sergilere katılsam da hiç biri bu denli heyecan verici değildi.
Mekan Çanakkale olunca, sergi kalıcı olunca ve konu barış olunca heyecanlanmamak mümkün mü?
![barışpetekleri2]()
Vira bismillah deyip resme başladım, henüz çok başındayım ve planladığım gibi ilerlemiyor tamamen bambaşka bir resim çıkıyor ortaya ve sanırım en iyisi zaten böylesi :)
![barıspetekleri]()
Filed under:
DIR DIR Tagged:
barış petekleri,
yağlı boya resim
↧
Bahar geldi çiçek açtı daha ben şöyle çiçekli böcekli bir Instagram fotoğrafı yayınlayamadım iyi mi?
Nasip haftaya daha eğlenceli bir Instagram Anları yazısında buluşuruz inşallah.
Bu arada Instagram’da beni takip etmek isterseniz kullanıcı adım goncaceylandikici
kahvesiz olur muymuş hiç?
![instagram470]()
…
![instagram471]()
arabesk şarkı bilmemem ne kötü :/
![instagram472]()
Filed under:
DIR DIR,
INSTAGRAM Tagged:
instagram
↧